Sıvı
haldeki suyun buhar halinde atmosfere dönmesi olayıdır, diğer bir ifadeyle
suyun buharlaşmasıdır.
Evaporasyon
iki kısımda değerlendirilebilir.
1-Su Yüzeyinden Olan Evaporasyon
(Buharlaşma)
Hava
ve sudaki su molekülleri sürekli ve hızlı bir şekilde hareket halindedir.
Böylece su molekülleri hava ve su kitlesi arasında sürekli olarak yer
değiştirirler. Eğer hareket eden ve suyun yüzeyini terk eden su moleküllerinin
sayısı, havadan suya geçen su moleküllerinin sayısından fazla ise bu durumda su
yüzeyinden evaporasyon meydana gelir.
Su yüzeyinden olan evaporasyonu
etkileyen faktörler:
- Su yüzeyinin sıcaklığı artarsa, buhar basıncı da yükselir ve evaporasyon artar.
- Rüzgar, evaporasyon şiddetini artırmaktadır. Hemen su yüzeyine yakın durgun hava tabakalarının rüzgar aracılığı ile uzaklaştırılması evaporasyonu artırmaktadır.
- Berometrik basıncın düşmesiyle su moleküllerinin havadaki konsantrasyonu da azalır ve bu nedenle buharlaşma artar. Eğer diğer koşullar değişmezse, yükseklik arttıkça basınç düşer ve evaporasyon artar.
- Suyun tuz oranı yükselirse, evaporasyon şiddeti azalır.
- Sıvı üzerindeki hava kütlesinde bulunan gaz formundaki su buharı doygunluk noktasına ulaştığı zaman evaporasyon durur. Sudan havaya ve havadan suya dönen su moleküllerinin miktarı bu noktada birbirine eşittir.
- Bir sıvı evaporasyona maruz kalınca enerji kaybeder, sıvıya dışarıdan enerji verilmediği takdirde, sıvı soğur.
- Su yüzeyinden olan evaporasyon geceleri sıcaklığın düşmesi ve bağıl nemin artması nedeni ile gündüze oranla daha azdır.
2-Toprak Yüzeyinden Olan Evaporasyon
Yüzeyden
ve yüzeye yakın toprak parçacıklarından olan evaporasyondur.
Topraktaki
su miktarı, evaporasyonda sınırlayıcı bir etmendir.
Toprak
yüzeyinden olan evaporasyon miktarında, taban suyu düzeyinin rolü vardır. Eğer
taban suyu düzeyi toprak yüzeyine yakın ise, bu durumda evaporasyon şiddeti
serbest su yüzeyinden olan evaporasyona yakın veya ona eşit olmaktadır. Eğer
taban suyu düzeyi alçalırsa, evaporasyon şiddeti de azalır ki bu da toprağın
özelliklerine bağlıdır.
Taban
suyu düzeyinden toprak yüzeyine doğru suyun hareket edebilmesi için, taban suyu
üzerinde bulunan ve kapilar saçak denen zonun toprak yüzeyine yakın olması
gerekir. Bu durumda taban suyu kapilarite ile yukarıya doğru hareket eder ve
evaporasyonla kaybolan suyu toprak yüzeyine ulaştırır. Toprakta su, kapilar
potansiyele bağlı olarak ıslak veya nemli topraktan kuru toprağa doğru değişim
gösterir.
Toprakların
tekstür ve nem durumları, stürüktür ve derinlikleri gibi fiziksel
özelliklerinin farklı olması nedeni ile, toprak yüzeyinden olan evaporasyon
miktarı ve şiddeti bakımından genellemeler yapmak çok güçtür. Nitekim, biryerde
vejetasyonun bulunması veya çıplak toprak halinde olması evaporasyonda farklar
yaratır. Vejetasyon örtüsü toprak neminin bir kısmına, kullandığından
evaporasyon için gerekli suyun miktarını azaltır ve dolayısıyla da evaporasyonu
küçültücü etkisi vardır. Vejetasyon örtüsü aynı zamanda gölge yaptığı ve rüzgar
hızını azalttığı için, toprak yüzüne yakın hava tabakalarında bağıl nem artar
ve bu durum da evaporasyonu azaltır.
Toprak
yüzeyine uygulanacak malçlama (toprağın bitki artıkları ile örtülmesi) da
yağmuru izleyen birkaç gün için evaporasyonu azaltmaktadır. Böylece toprak
yüzüne serilen bitki artıkları, yüzeye yakın hava hareketini sınırlamakta ve
buhar basıncının yüksek bir düzeyde kalmasına neden olmakta, dolaysıyla da
evaporasyonu azaltmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder